Ayrıca Selimiye Mahallesi Taşlık Sokak No 7 de ve Yenimahalle sokakta NO: 5te da tarihi çeşmeler vardı ve bunlar şehrin su ihtiyacını karşılarlardı. Şimdi taş yapılarıyla onarımlarını beklemektedirler.
ORDU GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü : 6.001 km²
100 km.lik kıyı şeridi bulunan Ordu ili'nin 60 km.lik kıyı
bölümü kumsallardan oluşmaktadır. Bu özelliği ile diğer Karadeniz
illerinden farklı bir yapıya sahiptir.
ORDU İLİ’NİN TARİHÇESİ
Hitit tabletlerine göre
İ.Ö.
17. yüzyılda Ordu, Kaşkalar’ın ülkesi ve Hitit
hakimiyetinde idi.
(İ.Ö. 1700-1200) Hititler’den sonra bölgeye
Frigler (İ.Ö. 1200-670) sonra da
Kimmerler hakim oldu.
(İ.Ö. 676-546)Yunan tarihçi Ksenophon (M.Ö. 431) “Onbinler’in Dönüşü” adlı
eserinde Ordu yöresinin yerli halkı
olarak;
Kolhlar, Halibler, Mossinoikler ve
Tibarenler’den (Ünye ) bahseder.
Kimmerler döneminde Miletoslular,
yörenin kıyı kesiminde ticaret kolonileri kurdular.
Kimmerler’den sonra hakimiyet, Med ve Persler’in
(M.Ö. 547-334) eline geçti.
Mithridates’in kurduğu Pont
Satraplığı İ.Ö. 280 – İ.S. 63 tarihleri arasında üç buçuk asırlık bir ömür
sürdü.
VI. Mithradates’in oğlu Pharnakes’in bu bölgeye hakim olduğu ve adından dolayı
buralara Pharnakia denildiği biliniyor. Bu kral 25 yıl Romalılar’a direndi ve
sonunda teslim oldu.
Böylece Pontus kıyıları Roma ve Bizans hakimiyetine geçti. Ordu ve yöresi
1207-1461 tarihleri arasında Trabzon Devleti’nin yönetiminde kaldı.
Bu devleti de Fatih Sultan Mehmet
ortadan kaldırdı (1461).
Ancak Ordu ve yöresi Osmanlılar
tarafından değil, 1270’lerden 1380’lere kadar uzanan süreç içerisinde
Hacıemiroğulları’nın mücadeleleri
sonunda fethedildi. 1396 yılında Türkler bütün varlıklarıyla bölgeye bölükler halinde
yerleştiler ve Hacıemiroğulları Beyliği halkı bir ordu biçiminde örgütlediği
için başkentlerine de Ordu adı
verildi.Hacıemiroğulları
Beyliği de 1427 yılında Osmanlı Devleti’ne ilhak edilmiştir. Ordu şehri bugünkü
yerinde XVIII. yüzyıl sonlarında teşekkül etmeye başlamıştır. Fatih Sultan
Mehmet tarafından 1455 yılında yaptırılan Tahrir Defteri’ne göre Ordu yöresinin
resmi adı, Vilayet-i Canik-i Bayramlu idi.
Eskipazar Kalıntıları
19. asrın başlarında Eskipazar’ın önemini
yitirmesinden sonra, bugünkü Bucak mahallesi giderek şenlenmeye ve
kalabalıklaşmaya başlamıştır.
Zaten Bucak, aynı adla yüz yıllardan beri
bir köy yerleşmesiydi. Nefs-i Bucak adıyla neredeyse bir kaza merkezi haline
gelen Bucak’ın mahalleleri şunlardır:
Selimiye, Aziziye, Saray, Kirazlimanı,
Taşbaşı ve Düz Mahalle.
Bucak adı 1869 yılında değiştirilmiş ve
Ordu adı resmi kayıtlarda kullanılmaya başlamıştır. Bu tarihlerde artık Ordu
küçük bir kaza merkezidir.
1869 yılında ilk Belediye Teşkilatı
kurulmuştur. Trabzon Mutasarrıflığı’nın yazısına göre, Bucak (Ordu) Belediyesinin
ilk başkanı Hasan Ağa’dır.
O zamanlar, Ordu’nun üç nahiyesi vardı.
Bunlar,
Perşembe,
Aybastı ve
Ulubey me’a Hapsamana’dır. Hapsamana, şimdiki
Gölköy’dür. Ancak, bir süre sonra Ulubey ve Gölköy müstakil nahiyeler şeklinde
ayrılmıştır.
1872’de Ordu kazasındaki binalar şöyle
tespit edilmiştir:
Hükümet binası,
Gümrük binası,
Karantina binası,
Telgrafhane,
15 çeşme,
2 şadırvan,
1 medrese,
5 İslam mektebi,
1 mekteb-i rüştiye (ortaokul),
3 cami,
28 han odası,
1 hamam,
17 fırın,
158 mağaza,
273 dükkân,
1 tabya (topların mevzilendiği yer),
1 fener ve
854 hane.
1872’de Ordu’ya Ziraat Bankası’nın ilk adı
olan Memleket Sandığı kurulmuştur.
Ordu Kazasının İl Oluşu
1920 tarihinde Ordu kazasının 6
nahiyesi,318 köyü ve 180 bin nüfusu vardı. Yani Trabzon vilayetinin en gelişmiş
kaza merkeziydi.
Ordu 1920 yılına kadar Trabzon
Vilayeti’ne bağlı bir kaza iken 04 Nisan 1921 tarih ve 69 sayılı “Ordu Müstakil
Livası Teşkiline Dair Kanunla”, merkezi Ordu Livası olmak üzere Canik
Sancağı’na bağlı olan Fatsa kazası da Ordu’ya bağlanmış ve müstakil Ordu Livası
teşkil edilmiştir.1923 yılında “sancak” adı “Vilayet” olarak değiştirilerek,
bugünkü mülki taksimatta Ordu Vilayeti olarak
yerini almıştır.
Ordu’nun il olması için, T.B.M.M. nde
büyük mücadele verilmiştir. Mücadele veren bu üç önemli şahıs şunlardır:
Mesudiye mebusu Serdaroğlu Mustafa Bey,
Tunalı Hilmi
Şebinkarahisar mebusu Memduh beydir.
Konya Mebusu Vehbi beydir
Ordu’yu Giresun’a bağlamak için epey gayret
göstermişlerdir.
4 Aralık 1920 tarihinde "Müstakil
Sancak" yapıldı. Bu karar 69 Sayılı yasayla 4 Nisan 1921 tarihinde
yürürlüğe girerek il statüsüne kavuşmuştur.
Büyük Ordu Yangını
Katırcıoğlu Mustağa Ağa’nın Belediye
Başkanı olduğu 1883 senesinde Ordu’da büyük bir yangın olayı yaşanmıştır.
Aylardan temmuzdur. Pavli adlı bir Rum da
geceleri kadayıf dökmekteydi. O temmuz gecesinde Pavli yine böyle kadayıf
dökerken, kıvılcımlar birden bire fırının çatısını tutuşturur. Derken, yangın
başka binalara da sıçrar. Gece başlayan yangın söndürülemez. Çünkü Belediye’nin
itfaiye teşkilatı yoktur. Üstelik yapıların çok büyük kısmı, hartama çatılı ve
ahşap malzemelidir. O gece başlayan talihsiz yangın, ertesi günü öğleye kadar
devam etmiş, ne kadar ahşap bina varsa hepsi yanıp kül olmuştur.
Yalnız, Orta ve Yalı Camileri etrafı boş
olduğundan yanmamıştır.
Ayrıca, Osmanpaşa Şadırvanı , Şadırvan
civarında bulunan birçok yapı, taştandır. O nedenle yangında kısmen zarar
görmüştür.
Çarşı merkezi, tümüyle yanmıştı. Adeta
Ordu şehri yok olmuştu.
Şehri yeniden kurmak için Belediye Başkanı
Mustafa Ağa, çok büyük güçlüklerle karşı karşıya kalmıştı. Ardından Belediye
Başkanı olan Felekzade Süleyman Ağa, şehri bütün baskılara rağmen yeniden inşa
etmek için, büyük gayret gösterir. Caddelerin genişletilmesine karşı çıkanlara
karşı amansız bir mücadele verir.
Bu günkü Ordu’nun planı, işte Süleyman
Ağa’nın eseridir.
Burada şunları ifade etmek gerekir;
Eğer o günkü Ordu, böyle bir yangın
geçirmeseydi ve ahşap da olsa zamanın binaları korunsaydı, şimdiki Ordu hem
otantik kalacak, hem de turizm için büyük bir şans olacaktı.
1875’lerden itibaren Ordu şehrinde sıtma
hastalığı tüm Orduluların korkulu rüyası haline gelmişti. Birçok insan, bu
nedenle hayatını yitirmekteydi. Bunun üzerine, Kaza erkânı ve zenginler, yaz
aylarında Çambaşı Yaylası’na çıkmaya ve eylül-ekim aylarında da şehre dönmeye
başlamışlardı.
Yaylaya bir kaymakamlık binası yapılmıştı.
Bir zaman evvelce bir yangın sonucu bu binz da yok olmuştur.
Bir başka önemli hadise ise şöyledir:
Şair Tıflı Efendi, yaylada Şu’un-i
Dâhiliye (İç Haberler) adıyla el yazma bir gazete çıkarmıştır. Bunun ne kadar
sürdüğü bilinmediği gibi, bu el yazma gazeteden günümüze maalesef bir tek nüsha
bile kalmamıştır.
Çambaşı Yaylası, dünyada ilk ve tek gazete
çıkarılması ve kaza merkezi olması bakımından tektir.
1939 senesinde meydana gelen Erzincan
depremi de Ordu’yu ikinci kez büyük yıkıma uğratmıştır.
Şehrin merkezinde bulunan birçok önemli
eser yıkılarak ortadan kalkmıştır.
ORDU İLİ TARİHİ ESERLERİ
TARİHİ VARLIKLAR
Tarihi ve Doğal Varlıklar
ESKİPAZAR CAMİİSİ (BAYRAM BEY CAMİİSİ )
200 Yılık Eskipazar camiisi onarıldı. Hacıemiroğulları
Beyliği (1380-1390) yılları arasında inşa edilmiştir.
2024 yılı içinde İkizcede
Laleli Ahşap Camii,
Gülyalı ilçesinde Kestane Köyü Camii,
Çaybaşı İlçesinde Çayır Ahşap Camii,
Gürgentepe İlçesinde Eskiköy Ahşap Camii,
Altınordu ilçesinde Eskipazar Camii , inşa restore edildi.
Ulugöl: Gölköy ilçe merkezine 17 km
mesafede bulunan krater gölüdür. 250 m çapında olan gölde yaban ördeği avı
yapılmaktadır. Çevresi ormanlarla kaplıdır. Kamp yapmaya uygundur. Turizme açma
çalışmaları devam etmektedir.
Hoynat Adası: Perşembe ilçemizin en önemli
tarihi unsurlarından biridir. Martı ve karabatak kuşlarının yaşadığı kuş
cennetidir.Tepeli karabatakların yurdumuzda yuva yaptığı tek yer olarak
bilinmektedir.
Perşembe İlçesi'nin en önemli tarihi unsurlarından biridir.
Ramazan Köyü sınırları içerisinde Hoynat Tüneli'nin hemen yanındadır. Eskiden
gemicilerin depo ve sığınak olarak kullandıkları tahmin edilmektedir. Üzerinde
su kalıntısı bulunur. Martı ve karabatak kuşlarının yaşadığı kuş cennetidir.
Tepeli Karabatakların Türkiye‘de tek yuva yaptığı yerdir.
Karadenizde özel kuş olan Tepeli Karabatak Kuşlarının
mekanı olan Perşembe ilçesindeki adacıklardır. Düzenlenerek Halka açılması
sağlanmıştır.
Ünye Kalesi: İlimiz Ünye ilçesinde Ünye - Niksar
karayolunun 7. kilometresinde yolun solunda kalan, bir tepenin üzerinde kurulu,
ilçenin 5 km. güney doğusunda, 2500 yıllık bir kaledir. Kale köy sınırları
içindedir.
GAGA GÖLÜ
FATSA İlçesinde 10 km uzağında bulunan 65 daa alana sahip Gaga
Gölü Sit alanı kapsamına alınmış olup Tabiat Parkı olmuştur. Bunun yanında Ünye
Çamlık, Altınordu Durugöl, Gülyalı Turnasuyu kordonu, Yoroz tepesi, ıhlamur,
Erguvan parkları, Çamlı Köşk, melet Havzası, Cumhuriyet Engelsiz Parkı, fatsa Yalıköy Parklarıda düzenlenmiş halka açılmıştır.
FATSA FENER ADASI
Fatsada Deniz içinde bulunan ve kaya üzerinde ahşap taban
üzerine 150 kişilik olarak yapılan cafe,
seyir terası, balık izleme alanı vs
olarak düzenlenen Fener adası ilgi
çekmektedir. Bu alan İstanbulda Kız Kulesi, Hırvatistanda Korkya Fener Evi,
İsveçte Pater Nostar Adası, Porfer Adası örneği arasında yer alıyor.
Gölköy Kalesi:
Gölköy ilçesi Kale
mahallesinde yer alır. Tek kapılı geniş alana sahip olarak inşa edilmiştir.
İlçeye hakim durumda, gözetleme ve savunmaya elverişli olarak yapılmıştır. Kale
girişinin solunda silindir şekilli bir burç ve gözetleme kulesi yer almaktadır.
1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Antik Eserler Listesi'ne alınmıştır.
Bolaman Kalesi: Doğu Karadeniz kıyısında
zincirleme bir şekilde inşa edilmiş kaledir. Gözetleme ve karakol görevi için,
iç ve dış olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. İç kale kalenin batı ucunda yer
almakta, çok yüksek duvarlardan oluşmuş, kesme taşlar kullanılmıştır. İç kale
üzerine 18. yüzyılda ahşap bir konak yapılmıştır. Kademoğlu Konağı olarak
bilinen bu ev, iç kale üzerine çift cumbalı olarak yapılmıştır. Bölgemizin
sivil mimarlık örneğini teşkil eder.
Bolaman Haznedaroğlu Konağı
Bundan sonraki yıllarda kent Müzesi olarak kullanılmak
üzere Bolaman Hazedaroğlu Konağı restore edilecek.
Bolaman Kalesine 18 yy inşa edilen ve Gözetleme ve karakol
görevi için inşa edilen Konağın Cenevizlilerden kalma olduğu sanılmaktadır.
Yine Fatsada sahile 200 mesafede bulunan Tarihi Manastır ve
mezarlığında yapılan kazı çalışmalarıda devam etmektedir. 5. 6. Yy Bizansa ait İn-situ zemin mozaği bulunmuştur ve Ordu Müzesinde
sergilenmektedir.
Aziz Kostantin ve Helena Manastırının yerli ve yabancı
turistlerin ilgi çekeceği aşikardır.
-----------------------------------------------------------------
Taşbaşı Kültür Merkezi (Eski Cezaevi-Kilise):
Ordu il Merkezi Taşbaşı Mahallesi, kentsel SİT alanı içerisindedir. 1853
yılında yapılmıştır. 10 Nisan 2000 tarihinden itibaren Kültür Merkezi Olarak
kullanılmaktadır.
Paşaoğlu Konağı (Etnografya Müzesi): Ordu
Müzesi, il merkezinde Selimiye Mahallesinde (Boztepe yolu üzerinde)
bulunmaktadır. İlimizdeki tescilli eserler arasında son derece zengin bir taş
işçiliğine sahip konak 1896 yılında Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından
yapılmıştır. 19. yy. sivil mimarimizin en güzel örneğini teşkil eden konak,
zemin ile beraber üç katlıdır.
Paşaoğlu Konağı; Kültür ve Turizm
Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 1982 yılında
kamulaştırılmış, 1987 yılında onarımı tamamlanan konak "Paşaoğlu Konağı ve
Etnografya Müzesi" olarak hizmete açılmıştır. 2.121 adet eser
bulunmaktadır.
Osman Paşa Şadırvanı: Aslen Ordulu olan
Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından 1842 yılında yaptırılmıştır.
1937 yılında yıktırılmış, 1997 yılında Ordulu işadamı Fahri ÇELEBİ tarafından
Ordu Belediyesi öncülüğünde aslına uygun olarak yeniden yaptırılmıştır.
Ülkemizde sütunları en yüksek şadırvanıdır.
ORDU ÇAMBAŞI KAYAK MERKEZİ
Çambaşı Kayak Merkezi 80 odalı, 120 yataklı, 5 yıldızlı
otele kavuşarak Turizme katkıları devam
ediyor. Ayrıca Çambaşındaki 80 e yakın evlerin dış cephe donatımı sağlanıp
estetik güzellik sağlanmıştır.
Çambaşı Kayak Merkezi toplam 14 Pist Ve 15 KM Pist uzunluğuna sahip olarak ve 100
metre acemi kayakçılar için pist olarak hizmet vermektedir. Misafirlere 10 dan fazla doğal gazlı Bungalov evler hazırdır.
Bu alana ayrıca 1000 den fazla yeni ağaçlar dikilip geleceğe yatırım yapılmıştır.
Şimdi bu Kayak Merkezine
ilave olarak Kabadüz ve Mesudiye sınırında bulunan ve yılın 5 ayı karla
kaplı olan 2800 m yüksekliğe sahip Göndeliç Tepesine Yeni Kayak Merkezi düşünülmektedir.
Boztepe: Ordu şehri Boztepe'nin
yamaçlarına serilmiştir. Denizden 450 m. yükseklikte olup, ilimizin tüm
güzelliklerini, Karadeniz'in muhteşemliğini Boztepe'den seyretmek doyumsuzdur.
İl merkezine 6 km. asfalt yolla ulaşmak mümkündür. Günün her saatinde dakikasında
teleferikle de şehri seyrederek Boztepe’ye çıkılıp , inilebilinir.Yeme - içme
ve dinlenme tesisleri ile ormanlık piknik alanları mevcuttur.
Kurul kayaları da gezilip , görülebilecek
, tarihi bilgi kazanmak için önemli bir kazı alanıdır.
KURUL KAYASI ( KALESİ & YERLEŞMESİ )
Doğu
Karadeniz bölgesinin ilk arkeolojik kazılarının yapıldığı Kurul Kayalıklarında
2200 yıllık tarih gün yüzüne çıkartılıyor. Sarp bir kaya yapısı üzerine kurulu
olan Kurul Kalesi 2010 yılında başlanan kazılar ile birlikte ortaya
çıkartılmaya başlandı. Ordu'nun Bayadı Köyü sınırları içerisinde, Melet ıramağı
kenarında bulunan Kurul Kayalıkları kazısı sonucunda Kurul Kalesinin Pontus
Kralı 6. Mithriadates dönemi kalesi olduğu tespit edilirken, yapılan kazı
çalışmalarında tepe adaları, giriş kapısı, dinsel ve kültsel alanlar seramik,
sikke, ok ucu, tanrı ve tanrıca büstleri ile 2100 yıllık bronz Apollon Heykeli
bulunmuş olup, çıkartılan bütün tarihi eserler Ordu Paşaoğlu Konağındaki müzede
sergilenmektedir.Kurul Kalesi yolu tamamı ile asfalt oluğ Ordu merkeze 20 km
mesafededir.
Yoroz mesire yeridir. Tabiat
varlıkları tarafından koruma altına
alnmıştır.
Yasonburnu Yarımadası: Perşembe ilçe
merkezine 15, il merkezine 28 km. mesafede Çaytepe köyü sınırları içindedir.
Yasonburnu üzerinde 1869 tarihinde yapılmış bir kilise mevcuttur.
Çaka Kumsalı ve Mesire Yeri: Perşembe
ilçesinin en naturel köşelerinden biri olan Çaka Kumsalı Hoynat adası
yakınındadır. Ekolojik kirlilikten uzak kalmış nadir plajlardandır. Çaka beyaz
kum plajında her türlü ihtiyaca cevap verecek tesisler bulunmaktadır.
Efirli Plajı: Perşembe ilçesinin doğusunda
Ordu il sınırları içinde bulunan Efirli Plajı, uzun yıllardan beri ilimizin
önemli tatil yerlerinden biridir. Kamuya ait tatil kamp yerleri ile bilinen
Efirli plajında yaz aylarında yeme - içme yerleri, müzik, eğlence mekanları
hizmet vermektedir. Plajda gözetleme kulesi, can kurtaran ve atlama iskelesi
bulunur.
Kaplıcalar: ilimizde şifalı sular
içerisinde en önemlisi Fatsa ilçesindeki Sarmaşık Kaplıcalarıdır.
Fatsa'nın doğusundaki Bolaman Çayından
sonra 10 km'lik stabilize yolla ulaşılan Ordu İl Özel idaresine ait 85 oda, 236
yataklı bir tesis ile hamam ve sıra banyolar bulunmaktadır.
ORDU İLİ KÜLTÜR VE TURİZİM
Kültür ve Turizm
Ordu doğal zenginlikleri, tarihi dokusu,
denizi, dereleri, yaylalarıyla dünyanın en güzel köşelerinden biridir.
Renklerin bütün tonlarını Ordu'da bulmak mümkündür.
Bir günde dört mevsimin yaşandığı ilimizde
doğa sporunun her çeşidini yapabilirsiniz. Kuş gözlemciliği, dağcılık,
trekking, kamp, piknik, güneşin doğuşunu ve batışını seyretmek, yüzmek,
doyumsuz yaylalarımızda balık yemek, her şeyden önce dinlenmek.
Şehrimizin sembolü Boztepe'yi şehirden,
Boztepe'den de ilimizi seyretmek doyumsuzdur. Ordu Merkezde bulunan Boztepe,
Bozukkale (Cotyora), Kurul Kayası Yerleşmesi, Büben Kaya Mezarları, Taşbaşı
Kültür Merkezi (Eski Cezaevi - Kilise), Etnografya Müzesi (Paşaoğlu Konağı)
tarihi eserlerden bazılarıdır. İlimiz eski camileri,
çeşmeleri, kaya mezarları ile
yüzyıllardan beridir süren yerleşme yeri olması nedeniyle kaleleri, kayalık
tepelerde bulunan dehlizleriyle, el sanatları ve sanatçılarıyla kültürel ve
turistlik açıdan gerçekten görülmeye değerdir.
DÜZ MAHALLE RUM KİLİSESİ
Ordu İl
Merkezi Düzmahalle’de bulunan Kilise 19.yy. ikinci yarısından sonra Rumlar
tarafından yapılmıştır. Dikdörtgen planlı, ön taraflarında beşik kemerler
bulunmaktadır.Duvarlar gri renkli taşlardan yapılmıştır. Bir süre itfaiye
binası olarak hizmet verdikten sonra restore edilerek 75. Yıl Cumhuriyet
Sahnesi olarak hizmete açılmıştır.
ORDU PAŞAOĞLU KONAĞI ( ETNOGRAFYA
MÜZESİ )
Ordu Müzesi,
İl merkezinde, Selimiye Mahallesinde yer almaktadır. "Paşaoğlu
Konağı" adı ile anılan bina 1. sınıf bir sivil mimarlık örneğidir.
Ordu'nun zengin eşraflarından Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından 1896 yılında
yaptırılmıştır. Bahçesiyle birlikte 625 m²lik bir alanı kapsayan konağın
taşları Ünye'den, ahşap ve çini malzemeleri Romanya'dan getirilmiştir.
Yapımında İstanbullu ustalar çalıştırılmıştır.
19. yüzyıl
sivil mimarimizin en güzel örneklerinden olan konak zemin dahil olmak üzere üç
katlıdır. Birinci kat etnografik eserler seksiyonu, ikinci katı ise konak
özelliklerini taşıyacak şekilde düzenlenmiştir.
Paşaoğlu
Konağı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü
tarafından 1982 yılında kamulaştırıldıktan sonra, 1983 tarihinden itibaren
onarılmaya başlanmıştır. Onarımı ve teşhir tanzimi tamamlanarak 18 Kasım 1987
tarihinde Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır.
Ordu
Paşaoğlu Konağı'nın onarılması ve müze olarak ziyarete açılması ile Karadeniz
Bölgesinde bulunan ve geçen yüzyıldan zamanımıza ulaşan sivil mimarimizin ender
örneklerinden biri daha gelecek nesillere bırakılmak üzere değerlendirilmiş
bulunmaktadır.
Müze'de aynı
zamanda Kurul Kayasında ( Kalesinde ) çıkartılan eserlerde
sergilenmektedir.
ORDU TAŞBAŞI KİLİSESİ
TAŞBAŞI KİLİSESİ & MENEKŞE SOKAK
Ordu'nun Altınordu ilçesindeki 1853 yapımı Taşbaşı Kilisesi, tarihi dokusuyla dikkat çekiyor; geçmişte cezaevi olarak kullanılmış yapı, günümüzde arkeoloji müzesine dönüştürülme çalışması devam etmektedir.
Taşbaşı
Kilisesi, Ordu Merkez girişinde Taşbaşı Mahallesi Kentsel Sit Alanı içerisinde
bulunmaktadır.Kilise doğu-batı istikametinde,dikdörtgen tarzında yapılmıştır.
Doğuda büyük bir apsis, yanlarda iki küçük apsis bulunmaktadır. Kilisenin ana
mekanı iki sıralı üç sütunla üç nefe ayrılmıştır. Kilisenin semardam çatısı,
sütunlarla desteklenen kemerlerle taşınmaktadır. Tamamı kesme taştan yapılmış,
(kubbe hariç) günümüze kadar ayakta kalabilen, bir bazilika şeklinde yapıdır.
1853 yılında yörede yaşayan Ortodoks Hıristiyanlar tarafından yapılmıştır. Eski
Cezaevi olarakta kullanılmış olan Taşbaşı Kilisesinde herhangi bir freks
bulunmamaktadır. Taşbaşı Kilisesi 10 Nisan 2000 tarihinden bu yana Kültür
Merkezi (çok amaçlı salon) olarak kullanılmaktadır. 2016 Yılında ise Ordu
Arkeoloji Müzesi olarakta kullanılması planlanmaktadır.
Taşbaşı
Mahallesi'ndeki Menekşe Sokak, 19. yüzyıl Ermeni, Rum ve Osmanlı mimarisinin
hakim olduğu birçok evin bulunduğu 200 yıllık Kentsel Sit Alanıdır. Menekşe
sokaktaki tarihi doku 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ordu
Belediyesinin yapmış oldukları ortak restorasyon projesi ile yeniden hayat
bulmuştur.
GAZİ HALK KÜTÜPAHNESİ
ORDU GAZİ KÜTÜPHANESİ
Şimdiki Öğretmenevinin olduğu yer.
Bugün
ORDU ÖĞRETMENEVİ AKŞAM SANAT OKULU VE
AATÜRK KÜLTÜR MEREKZİ
ORDU BBKT BİNASI
ORDU DÜZ MAHALLE KİLİSESİ
Şimdi
OBB KARADENİZ TİYATROSU
BUHARALI ŞEYH ŞAKİR EFENDİ KİMDİR?
Buharalı Şeyh Şakir Efendi’nin memleketinden göç ederek önce Kırım’a geçtiği, burada bir müddet kaldıktan sonra Ordu’ya yerleştiği bilinmektedir. 19. yüzyılda Ordu’da yaşamış önemli âlimlerden biri olan Şeyh Şakir Efendi’nin, Trabzon Valisi Haznedarzade Osman Paşa’nın inşa ettirmiş olduğu Osman Paşa Medresesi’nde yıllarca müderrislik ve Kadiri Tekkesi Şeyhliği yaptığı biliniyor.
SELİMİYE MAHALLESİ
ESKİ LİSE CADDESİNDE
ŞEYH ŞAKİR EFENDİ TÜRBESİ
-------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder